ARTICLE
27 October 2025

15/10/2025 Tarihli Resmi Gazete'de Yayımlanan 17/06/2025 Tarih ve E. 2024/193, K. 2025/136 Numaralı Kambiyo Mevzuatına İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararının Hukuki İncelemesi

TA
Tunca Attorney Partnership

Contributor

Established by Sidar Tunca in 2006, Tunca Attorney Partnership provides service with more than 70 employees to the clients operating in various national and international sectors. Tunca Attorney Partnership, having a trustworthy business network in Turkey, notably in Ankara, İstanbul and İzmir, offers consultancy service for international companies which are leaders in their sectors in almost every continent including especially Europe, Asia and the Middle East.

Tunca family continues to stand for the sophistication and preventive law service with its mission to educate young and idealist lawyers and provide occupation, and to create an understanding which contributes to an egalitarian, accessible and fair judicial system.

15/10/2025 tarihli Resmi Gazete'de, 17/06/2025 tarihli ve 2024/193 Esas, 2025/136 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ("karar") yayımlanmıştır.
Turkey Government, Public Sector
Serhat Bayraktutan’s articles from Tunca Attorney Partnership are most popular:
  • in United States
Tunca Attorney Partnership are most popular:
  • within Media, Telecoms, IT, Entertainment, Antitrust/Competition Law and Privacy topic(s)
  • with readers working within the Insurance industries

I. GİRİŞ

 15/10/2025 tarihli Resmi Gazete'de, 17/06/2025 tarihli ve 2024/193 Esas, 2025/136 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı (“karar”) yayımlanmıştır.

Söz konusu kararda, Cumhurbaşkanına ekonomik faaliyetlerin önemli bir kısmını doğrudan etkileyen kararlar alabilme yetkisi veren 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un 15/02/1954 tarihli ve 6258 sayılı Kanun'un 1. Maddesiyle değiştirilen 1. Maddesi Anayasa'nın 7. Maddesi kapsamında incelenerek yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir.

1567 Sayılı Kanun'un iptale konu olan hükmü;

“Kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım satımı ve kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin alım satımı, kıymetli madenlerin rafinajı ile tüm bu eşya ve kıymetlerin, ticari senetlerin ve tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk Parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar ittihazına Cumhurbaşkanı salahiyetlidir.”  şeklindedir.

II. İNCELEME

a. Olayın Özeti

İtiraz başvurusu Danıştay 13. Dairesi tarafından yapılmış olup itiraz başvuru kararında; söz konusu bu kuralda Türk parasının kıymetinin korunması için Cumhurbaşkanınca alınacak kararlara aykırılık halinde faaliyet izninin iptal edileceğini öngören açık bir hükme yer verilmediği, faaliyet izninin iptaline ilişkin konuların tüm kapsam ve yönleriyle idarenin düzenleyici işlemlerine bırakıldığı, Cumhurbaşkanınca alınacak kararların genel çerçevesinin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde kanunla çizilmediği, dolayısıyla bu durumun hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleriyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa'nın 2., 7., 13. ve 35. Maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

b. Başvurunun Değerlendirilmesi

 1567 sayılı Kanun'un itiraz konusu 1. Maddesiyle Cumhurbaşkanına döviz, banknot, hisse senetleri ve tahvillerin alım ve satımının ve bunlar ile kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan yapılmış ya da bunları içeren her türlü eşya veya kıymetlerin ve ticari senetlerle ödeme sağlamak için kullanılan her türlü araç ve belgenin ülke dışına çıkarılması veya ülkeye getirilmesinin düzenlenmesi, sınırlandırılması ve Türk parasının değerinin korunması hususlarıyla ilgili olarak karar alma yetkisi tanınmıştır.

Anayasa Mahkemesi, başvuruya konu düzenlemeyi Anayasa'nın 7. Maddesi “Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.” kapsamında incelemiştir. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir gereği olarak, yasama yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olması ve bu yetkinin devredilememesi vurgulanmıştır.

Anayasa'da münhasıran kanunla düzenleme yapılması öngörülmeyen konularda yasamanın asilliği ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri haricinde geçerli olan yürütmenin türevselliği ilkesi gereği idari işlemlerin kanuna dayanması zorunluluğu vardır. Bu doğrultuda türevsel nitelikteki düzenleyici işlemler bakımından yürütmenin düzenleme yetkisi; sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Bu nedenle temel ilkeleri belirlenmeksizin ve çerçeve çizilmeksizin yürütme organına düzenleme yetkisi veren bir kanun kuralı ile sınırsız, belirsiz, geniş bir alanın yürütmenin düzenlemesine bırakılması, Anayasa'nın 7. Maddesine aykırılık oluşturduğu belirtilmiştir.

Bunun yanında kuralla Cumhurbaşkanına tanınan; döviz, banknot, hisse senedi ve tahvillerin alım satımı ile bunların ve mücevheratın ya da bunlarla ilgili diğer kıymetli evrakın ülke dışına çıkarılması veya ülkeye getirilmesi yetkisi mülkiyet hakkı, sözleşme özgürlüğü ve teşebbüs özgürlüğüyle yakından ilgili olduğu tespit edilmiş ve Anayasa'nın temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlanabileceğini düzenleyen 13. Maddesi de göz önünde bulundurularak Cumhurbaşkanına tanınan ilgili düzenleme yetkisinin Anayasa'da münhasıran düzenlenebileceği belirtilen bir konuya ilişkin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Kuralla Cumhurbaşkanına, ekonomik faaliyetlerin önemli bir kısmını yani döviz ve değerli malların ticaretini ve hareketini doğrudan etkileyen kararlar alabilme gibi geniş bir düzenleme alanını kapsayan bu yetkinin nasıl kullanılacağına, hangi şartlar altında ve hangi ilkeler doğrultusunda uygulanacağına dair kanunda yeterli bir çerçeve çizilmemesi ve bu yetkinin sınırlarını belirleyen somut ilkeler ortaya koyulmaması sebebiyle Cumhurbaşkanına doğrudan düzenleme yetkisi verilmesinin yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesiyle bağdaşmadığı sonucuna ulaşılmış ve itiraz konusu madde hükmünün iptaline karar vermiştir.

 Bu kapsamda 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun temelinde çıkarılan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın ve bu kararın uygulanmasını sağlayan ikincil düzenlemeler olan tebliğ ve genelgelerin dayanak kanun hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanabilirliği kalmamıştır.

Ayrıca itiraza konu kanun maddesinin iptali nedeniyle uygulanma imkânı kalmayan 2. maddesi ile ek 5. maddesi, Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca oybirliğiyle iptal edilmiştir.

III. SONUÇ

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanına ekonomik faaliyetlerin önemli bir kısmını yani döviz ve değerli malların ticaretini ve hareketini doğrudan etkileyen kararlar alabilme yetkisi veren kuralın yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesiyle ekonomik yönetim yetkilerinin yeniden tanımlanması gerekliliği doğmuştur.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.

See More Popular Content From

Mondaq uses cookies on this website. By using our website you agree to our use of cookies as set out in our Privacy Policy.

Learn More